Bağ dokusundan meydana gelmiş tehlikesiz bir ur. Sert ve yumuşak fibroma olmak üzere iki türü vardır. Sert fibroma birbirlerine iyice pekişmiş tellerden oluşan tıkız ve kalın bir bağ dokusundan meydana gelmiştir. Tellerin ortasında oraya buraya serpiştirilmiş uzun ve iğ şeklinde çekirdekler yer alır; sert fibroma iyice sınırlanmış bir kütle halindedir. Hacmi genellikle sınırlıdır. Dayanıklılığı oldukça fazladır. Bisturi ile kesilirken belli bir dirençle karşılaşılır.
Yumuşak fibroma gözeli dokudan meydana gelir; yuvarlak ya da polip biçimlidir. Rengi beyazdır. Hacmi genellikle büyük boyutlara ulaşabilir. Dayanıklılığı oldukça azdır.
Gerek sert, gerekse yumuşak fibroma genellikle vücutta ağrı yapmaz. Bununla birlikte yukarıda belirtilen fibromalara tek başlarına çok seyrek rastlanır. Çünkü çoğu kez fibromalı doku, başka urlu dokularla birleşerek karışık urlar meydana getirir. Bunlardan en önemlileri, fibromiyom, fibromiksom, fibrolipon, fibroadenom ve fibrosarkomdur. Bunlardan ilk dördü tehlikesiz, sonuncusu ise tehlikeli bir urdur. Bu urlarda fibromlu bileşimden başka sırası ile miyom, miksom, lipom, adenom ve sarkom vardır. Bunların en yaygını fibromiyomdur. Gerek saf halde, gerekse karışık urlarla birleşmiş halde fibromlar daha çok dölyatağı, mide, bağırsak, beyin ve deri gibi organlarda yerleşirler.
Fibrosarkom dışındaki tehlikesiz urlar çok yavaş bir gelişme gösterirler. Tehlikeli urlarda görülen ağır genel yozlaşma haline yol açmazlar. Bununla birlikte saf ve bileşik fibromalar yerleştikleri bazı organlarda birtakım önemli yerel rahatsızlıklara sebep olabilirler. Örneğin dölyatağı fibromiyomunda sık sık tekrarlayan oldukça şiddetli kanamalar görülür. Bu kanamalar kısırlığa ya da düşüklere yol açabilirler. Bağırsak çeperleri fibromasında ise bağırsak borusunda daralmalar görülür.
Tedavi genellikle cerrahi girişimlere dayanır. Bu girişimlerle ur kütlesinin tümü ile ve geriye hiç bir ur doku bırakmadan alınması gerekir; geride bırakılacak ur parçaları, urun yeniden çoğalmasına yol açabilirler.