Özellikle köpek, kedi, kurt, tilki ve yarasa gibi memeli hayvanlarda görülen bir hastalıktır. insana da bu kuduzlu hayvanların ısırması ile geçer. Dişlerin açtığı yaraya, kuduz virüsü taşıyan hayvan salyası bulaşır. Virüsler yaradan içeri girdikten sonra sinirler yoluyla merkez sinir sistemine (beyne) ulaşır; tahribatını yaparak sonu ölüm olan genel felçlere sebebiyet verirler.
* Belirtileri:
– Hayvan ısırdıktan ancak bir ila altı ay sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar.
– Bu müddet değişikliği, vücudun direnci ve ısırılan yerin beyne olan uzaklığı ile orantılıdır.
– ilk belirtileri karamsarlık ve huysuzluktur.
– Nihayet, birkaç gün içinde, adale kasılmaları genel felç haline dönüşür ve sonuç ölümdür.
– Sonra, boğazda başlayan ağrılı kasılmalardan dolayı, hasta su içemez.
– Bunu beceremediğinden huysuzlaşır. Halk arasında bu durum “su korkusu” tabiri ile açıklanır.
– Yutkunma güçlüğünü ağrılı kas spazmları izler.
– Hastada şuursuz tepkiler ve ihtilaçlar (delilik halleri) belirir.
* Ne Yapmalı?
– Bir hayvan tarafından ısırıldığınız zaman, her halükarda, kuduz olabileceğini düşünmelisiniz.
– Yakaladığınız hayvanı ilgili sağlık kuruluşuna (belediye tabibi veya hastahane) götürüp “kuduz testi” yaptırınız. Görevliye, ısırıldığınızı söyleyin iz ve gerektiğinde aranmak üzere adresinizi ve telefon numaranızı veriniz. Veya neticeyi almak üzere randevu isteyiniz.
– Testler kuduzu doğruladığı takdirde ısırık yeri cerrahi usullerle temizlenir ve kuduz serumu zerkedilir. Arkasından vücuda aktif bağışıklık kazandırmak için ölü kuduz virüsü aşılanır. Aşılama usulleri değişik olmakla beraber, hepsinin de gayesi hastada kuluçka devresi sona ermeden bağışıklık oluşturmaktır.
– Isırılan yeri bol sabunlu su ile yıkayınız.
NOT: Hayvanda kızgınlık ve azgınlık alametleri varsa; köpek ise havlarken, kedi ise miyavlarken alışılmışın dışında sesler çıkarıyorsa; hele ağzında bol salya varsa onu mutlaka yakalayıp belediye tabibine veya bir hastahaneye götürünüz. Yakalamaya çalışırken -tekrar ısırılmamak için- dikkatli hareket ediniz.