Boşaltım Sistemi idrarın üretilmesi ve atılmasıyla ilgili yapılardan oluşur. Organizma metabolizma atıklarından ve suda eriyen maddelerden idrar aracılığıyla temizlenir. Metabolizma atıklarının başında protein metabolizmasının son ürünleri olan üre ve ürik asit gelir; ilaçlar ve bunların parçalanma ürünleri olan azot bileşikleriyle besin türevi sülfürler ise suda çözünen yabancı maddelere örnektir. Vücuttan atılan idrar ayrıca organizmanın sıvı ve osmoz (geçişme) dengesinin denetim altında tutularak değişmesini sağlar. Boşaltım Sistemi simetrik olarak yerleşmiş, salgıbezi yapısında ve temel olarak idrar yapımını sağlayan birbirinin eşi iki böbrek ile idrar yolları denen, idrarın içinden geçerek dışarı çıktığı bir dizi kanal ve boşluktan oluşur.
İdrar yapma, idrar kesesinde toplanmış idrarın siyek (üretra) aracılığıyla dışarı atılmasını sağlayan ve istemli olarak kolaylaştırılan ya da engellenen bir reflekstir. Refleks erişkinin idrar kesesinde 300-400 ml idrar toplanınca başlar. İdrar kesesi duvarının gerilemesi burada bulunan gerilim alıcılarını uyarır. Uyarı omuriliğin sağrı bölümüne iletilir. Buradan gönderilen uyarılar ise idrar kesesinin en dış bölgesinde bulunan ve kesenin boşalmasında en önemli rolü oynayan itici kasa gelir. İdrar yapma sırasında perine kasları ve siyeğin dış büzgen kası gevşerken, itici kas kasılır. Dış büzgen kasın ve perine kaslarının istemli kasılması idrar çıkışını bir ölçüde geciktirmeye ya da kesmeye yarar. İdrar yapma kolaylaştırıcı ya da engelleyici sinir merkezleri tarafından denetlenir. Beyin kabuğundan da (korteks) idrar kesesinin boşalmasını kolaylaştırıcı uyarılar gelir. Böylece idrar kesesinde çok az idrar bulunsa bile kese kasılabilir. Yeni doğanlarda ve bebeklerde işeme yalnızca bir reflekstir ve istemsiz olarak gerçekleşir. Bebeğin uyku sırasında işemesi, istençli işemeyi denetleyen liflerin tam olarak gelişmemesine bağlıdır. Erişkinlerde zaman zaman görülebilen gece işemesi ise çeşitli sinirsel işlev bozukluklarından kaynaklanır.
Boşaltım sisteminde bazen böbreği, bazen idrar yolarını, bazen de her iki yapıyı ilgilendiren çeşitli bozukluklar görülebilir. Bunlardan doğumsal oluşum bozuklukları görece sık ortaya çıkar ve kendi başına çok önem taşımasa bile, boşaltım sisteminde başka patolojik süreçlerin oluşmasını kolaylaştırabilir. İltihaplar genellikle enfeksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkar. İdrar akımını yavaşlatan taş, prostat büyümesi ve tümör gibi nedenler de enfeksiyonun gelişmesini kolaylaştırır. Enfeksiyonlar genellikle idrar yolları boyunca aşağıdan yukarı doğru ilerleyerek en son böbrek dokusuna ulaşır. İdrar akımının durması idrar borusunda ve böbrek havuzunda genişlemeye, ayrıca böbreğe özgü (parenkimal) dokuda gerilemeye, sonuç olarak da hidronefroza yol açar. Boşaltım sisteminde iyi ya da kötü huylu tümörler de gelişebilir. Bunlardan en sık görülenler böbrek ve idrar kesesi tümörleridir.
İdrarın ağrılı ve zorlukla yapılmasına disüri denir. Bu bozukluğun yavaş işeme, işemenin başlangıcında disüri, işemenin sonunda disüri, sık sık işeme, iki zamanlı işeme, idrar akışının birden kesilmesi gibi farklı biçimleri vardır. Yavaş işemede idrar akışı son derece zayıf, çok az ve düzensizdir. Bu tür disüri idrar ksesinin kas ya da sinir kaynaklı kasılma bozukluklarında, doğumsal idrar yolları, idrar kesesi ya da kese boynu lezyonlarında (siyek genişlemesi, divertikül (cep) oluşumu, boyun hastalıkları) ve siyek tıkanmalarında (prostat büyümesi, daralma, yabancı cisim) görülür. İşemenin başlangıcında disüri, gecikerek başlayan işemedir; hasta ilk damlaların gelmesi için birkaç dakika bekler. Bundan sonra idrar yapma düzenli olarak sürer. Bu durum prostatı büyümüş ve sinirleri zayıf olanlarda ya da siyekteki yabancı cisme bağlı idrar yolu daralmalarında görülür. İşemenin sonunda disüri, son idrar damlalarını çıkarabilmek için ağrı verici bir çabanın gerekmesidir. Bu durum en çok idrar kesesi taşları ve iltihaplanmalarına bağlıdır. Sık sık işemede, idrar yaptıktan birkaç dakika sonra hasta yine sıkışır; başlıca nedeni prostat büyümesine bağlı kronik idrar birikmesidir. İdrar kesesi fıtık ve divertikülleri (cep) iki zanlı işemeye yol açar; birinci idrarın hemen ardından ikinci kez idrar yapılır. Akışın birden durması geçici spazmlara ya da idrar kesesi deliğini içeriden tıkayan taşlara bağlı olabilir. İdrar akışı hastanın duruşunu değiştirmesiyle ya da biraz zaman geçmesiyle yeniden başlar. Belirtilen bütün bu disüri biçimleri idrar yollarını ilgilendiren çeşitli bozukluklara bağlıdır.