Bu sene trend olarak 40’lı-50’li yılların o klasik dalgalarının 2005’e uyarlaması söz konusu. Bu dalgalar o yıllardaki gibi oldukça sert ve kesin dalgalar halinde sunulmuyor. 2005 sonbahar-kış sezonunda daha yumuşak ve hareket edilebilir modeller var.
Renklerde ise kış mevsiminde her zamankinden daha fazla renge ihtiyacımız olduğu için koyu kahverengiler, irize dediğimiz patlıcan rengi ve kahverenginin karışımından elde edilen tonlar, açık kızıl, koyu kumral ve açık kestanenin içindeki bakır yansıma kızılların olduğu saçlar gündemde. Saç boyları ise bu sene biraz uzun. Omuzlarda ve daha uzun saçlar tercih edilecek. Zaten Türk kadını kısa saç modasına hiç sıcak bakmadı. Her zaman uzun saç arzu ettiği için yeni sezon trendleri onları çok mutlu edecek gibi gözüküyor.
Doğru reçeteler yani karışımlar uygulandığı takdirde hiçbir işlem saça zarar vermez. Önemli olan uygulamaların işinin ehli olan insanlar tarafından yapılmasıdır. Eskiden badem yağı ve bepanten karışımıyla saça maske uygulamanın yararlı olduğu söylenirdi. Böyle bir bakım asla doğru değil, saça yarardan çok zarar verir. Çünkü temizlenmesi çok zordur.
Benim önerim, saçları yıkadıktan sonra saç kremini alıp saçlarının uçlarına, üstlerine sürsünler. Üzerine bir bone koysunlar ve sıcak hava olması için havluyla sarsınlar. Yarım saat sonra da durulasınlar. İşte pratik ve oldukça yararlı bir bakım reçetesi. Kremin içindeki proteinler ve vitaminlerin saça sonsuz yararı vardır. Haftada bir yapabileceğiniz bu bakımla arzu ettiğiniz saçlara kavuşmayı kolaylaştırabilirsiniz.
– Saçlarımız konusunda da doğru bildiğimiz yanlışlar var değil mi? Örneğin, köpük, jöle kullanırsam saçlarım yapışıyor, erken kirleniyor veya dökülüyor diye söyleyenler var.
Metin Bahçecik: Her şeyin aşırısı zararlıdır. Şekillendirme işini iyi bildiğim için söyleyebilirim ki, her sabah bütün kadınlar saçını yıkadıktan sonra muhakkak ürün kullanması gerekir.
– O zaman doğru ürünün kullanılması zarar vermiyor diyebiliriz.
M.B.: Zarar vermez ama saçınız kuruysa jöle biraz daha kurutabilir ama kesince gider. Sonuç olarak köpüğün formülünde alkol olduğu için de bir miktar kuruma yapabilir ama asla saçınızı dökmez, kepek yapmaz.
– Bu malzemeleri kullandığınızda ertesi günü muhakkak yıkamak mı gerekiyor? Yoksa saçta kalabiliyor mu?
M.B.: Gerek yok. Zaten bu malzemeleri asla saç köklerine uygulamamak gerekiyor. Ayrıca hepsini parmak ucuna değil, avuç içine koyup dolaştırarak saçımızın daima en çok yıpranan yeri olan üst yüzeye sürmemiz gerekir. Şekil veren ürünler asla saç köklerine gelmemeli. Bu konuda tek dikkat edilecek husus bu.
– Mevsim dönümlerinde saçlara özel bakım uygulamalı ya da saçları iki ayda bir uçlarından aldırmak gerekir denir. Veya her gün saçların yıkanması zararlıdır derler. Bunlar doğru mu?
M.B.: Tabii ki çok yıkamak doğru değil. Çünkü sonuçta ne kadar kaliteli şampuanlar veya ürünler kullanırsak kullanalım formüllerinde kimyasallar var. Bunlar bir şekilde saçımızdan bir şeyler götürüyor. Onun için muhakkak profesyonel bir destek alıp önce saçımızın cinsini, tipini belirlememiz lazım. Bir saçın diyelim ki, dipleri yağlı, uçları kuru, orta bölümlerinde de yıpranma var. Yani saçta üç dört tane sorun var. Bütün olarak her bir probleme iyi gelecek ürünü bulmak imkánsızdır. Bu nedenle ilk olarak sizi hangi problemin rahatsız ettiğini tespit edip önce ona yönelmelisiniz. Ve sıkıntıları teker teker gidermelisiniz. Kremle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Genellikle krem kullanmayı sevmeyiz ama lütfen kremi sevin. Bence saçınıza yapabileceğiniz en büyük iyilik hangi boyda olursa olsun ne olursa olsun muhakkak krem kullanmaktır.
– Krem kullanmak niye önemli?
M.B.: Krem ilk önce saçların kuruluğunu alır ve daha sağlıklı görünmesini sağlar. Kremi çok az kullanıp az durulamalıyız ve yine söylediğim gibi sadece saçın uçlarına, avuç içine alarak çok az kullanmalıyız.
– Sıcak suyla saçı yıkamak zararlı mıdır?
M.B.: Doğru olanı ılık suyla yıkamaktır. Çünkü saçınızda yağlanma varsa sıcakla yıkamak onu daha çok yağlandırır. Ayrıca ısı nedeniyle saçın yüzeyinde bulunan pulcuklar açılabilir.
– Uçlarından aldırma konusuna geri dönelim.
M.B.: Bu bence doğru değil. Çünkü kadınlar saçlarını uzatmak istiyorlar ve uçlarından iki ayda bir alınırsa saç uzamaz. Zaten saç ortalama ayda 1.5 cm. uzuyor. Siz onu salonda bırakmış oluyorsunuz. Bence bu tamamıyla ticari kaygılar düşünülerek yaratılan bir dedikodu. Kesmek yerine toparlatmak saçın daha sağlıklı uzamasına yardımcı olacağı için daha önemlidir. Ayrıca vitamin hapları kullanarak da saçların daha sağlıklı uzamasına ve görünmesine yardımcı olmak mümkün. Çünkü yediğimiz, içtiğimiz her şey saçlarımıza etki ediyor. Dolayısıyla yeterli ve dengeli beslenmeyi başarırsak güzel saçlara sahip olabiliriz.
Sağlıklı saçın reçetesi
Özellikle mevsim dönümlerinde fazla dökülmesinden şikáyetçi olduğumuz saçlarımızın canlı, dolgun ve sağlıklı görünmesini sağlamak için yapılabilecek şeyler ne yazık ki sınırlı. Ama 35 yıllık kuaför Metin Bahçecik, bilinçli bir bakımla hiçbir şeyin imkánsız olmadığını söylüyor.