Jean alırken önce kalçaya, sonra fiyata bakılır
Jeanin modası geçmiyor, aksine her yıl çeşitlenerek devam ediyor. Tıpkı bu yıl gibi… Dar paça, bol paça, mavi ya da gri renkte tüm jean’ler moda. Yeter ki kalçanızı güzel göstersin…
Yerli bir jean markası, bugün dünyada binlerce farklı noktada satılıyor. Amerika’dan Kanada’ya, Avustralya’dan Almanya’ya kadar pek çok yerde Mavi Jeans mağazası var. Zaten onlar ‘Çok ileri gittik’ sloganıyla en başından beri bir dünya markası olmayı hedefliyorlardı. Sait Akarlılar’ın kurduğu markanın başında, şimdi oğlu Ersin Akarlılar var. Üstelik markanın bugünlere gelmesinde Ersin Akarlılar’ın payı büyük. 1997 yılında Akarlılar, jean örneklerini kendi valiziyle taşıyıp Amerika’da satmaya çalışmış. Ve sonunda 18 adetten oluşan ilk sipariş Nordstorm mağazasından gelmiş. O dönemde Akarlılar, nasıl olur da Amerika’nın en büyük mağazalar zincirinden biri olan Bloomingdales’da Mavi satabilirim diye düşünürken, mağazadan onlara teklif gelmiş. Bloomingdales’ın CEO’sunun 16 yaşındaki kızı, bir arkadaşında gördüğü markayı beğenip, babasına anlatınca şansları iyice açılmış. Bugün Mavi’nin New York’taki Union Square’deki mağazasından alışveriş edenler arasında Cher, Antonio Banderas ve Chelsea Clinton gibi ünlüler de var. 15 yılda 50 ülkede 160’ın üzerinde mağaza açan ve binlerce farklı noktada satılan Mavi Jeans, son olarak İtalya pazarını kendine hedef seçti ve her yıl Floransa’da düzenlenen ve ülkenin en önemli moda fuarları arasında gösterilen Pitt Uomo’ya katıldı. İtalya pazarının, markalaşmak adına önemli bir adım olduğunu söyleyen Ersin Akarlılar ile, “Asla modası geçmez,” dediği jean sektörü üzerine konuştuk.
MODASI GEÇMİYOR
– Jean dünya genelinde 50 milyar dolarlık bir pazara sahip. Nedir jeani bu kadar özel kılan?
– 50 milyar dolarlık pazara sahip olması, hemen hemen herkesin jean giydiğini gösterir. Bir kere çok demokratik bir şey. Genç-yaşlı, kadın-erkek, zengin-fakir ayırmıyor, herkes jean giyiyor. Bir burjuvanın gece kıyafeti de oluyor, bir işçinin üniforması da… Üzerine şık bir bluz ile gece de giyilebiliyor, spor bir tişörtle gündüz de… Ayrıca fonksiyonel tarafları da var. Örneğin yeterince kalın olduğu için kışın sıcak tutuyor, yazın bacaklara yapışıp rahatsız etmiyor. Kolay kolay eskimiyor, eskidikçe de güzelleşiyor.
– Bir jean markası olarak, gelecek endişeleriniz var mı? Bir gün jean modası sona erer mi sizce?
– Jeanin tamamen ortadan kalkacağını düşünmüyorum. Aksine gitgide daha da yaygınlaşıyor. Ama zaman zaman jean pazarı da duraklıyor. 10 yılda bir kadife ya da siyah pantolon moda oluyor. Bu durum aslında bizim işimize geliyor; çünkü sırf moda olduğu için jean üreten markalar eleniyor ve gerçek jean markaları kalıyor.
– Amerika, Kanada, Avustralya, dünyanın birçok yerinde satış noktanız var. Peki ama kültürel farklılıklar, model seçiminizi etkiliyor mu?
– Elbette, moda anlayışı ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Türkiye’deki müşterilerin ihtiyaçları ve jeani kullanım tarzıyla Avrupa’dakilerin farklı oluyor. Bu fark, erkeklerde daha çarpıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Kadınlar biraz daha cesur ve trendleri daha yakından takip ettikleri için çok büyük bir fark olmuyor. Türk erkekleri, ne çok dar giymek istiyorlar, ne de çok bol. Daha klasik görünümlü jeanleri tercih ediyorlar. İtalyan erkekleri ise çok daha iddialı modelleri rahatlıkla giyiyorlar. Biz Türkiye’de satmadığımız en dar kalıpları İtalya pazarında sergiliyoruz. İtalyan erkekleri dar kesim, dikişleri oldukça belli olan, koyu renk jeanleri giymekten çekinmiyor. Amerikalılar ise en bol giyenler. Belki vücut yapıları iri olduğundan, en bol kesimleri Amerika’da satıyoruz. Bir de Avrupalı erkekler daha temiz yıkama jeanleri tercih ediyor, Amerikalılar ise eskimiş görünümleri seviyorlar.
Kalça, kumaş, fiyat üçlüsü
– Jeanin olmazsa olmazları neler?
– Üç tane kriter var. Bunlardan ilki, kalçanızı nasıl gösterdiği. Kadın da erkek de giyer giymez, ilk olarak arkasına döner ve aynada kalçasının nasıl göründüğüne bakar. Kimse poposunu kötü gösteren bir jeani satın almaz. İkinci kriter, rengi ve kumaşı. Rengi hoşunuza gidiyor mu ve kumaşını beğendiniz mi? Son olarak ise fiyatına bakılır. Ama ilk iki kriter yoksa, sırf fiyatı iyi diye bir jean satın alınmaz.
– Üzerimize yakışan bir jeani satın aldık diyelim. Uzun ömürlü olması için neler yapmalıyız?
– Ters çevirip yıkarsanız daha uzun ömürlü olur. Ayrıca soğuk suda yıkamak da ömrünü uzatır. Çok sık yıkamaya da gerek yok. Yine de eski jeanler, kimilerinin daha çok hoşuna gidiyor. Bir de ütü gerektirmez. Çok bol, ‘Trouser look’ dediğimiz modeller dışındakileri ütülemek de gerekmiyor. Bu yüzden de özellikle bekâr gençler için çok kullanışlı.
Geniş basenlere dar, kısa bacaklara bol paça
– ‘Skinny’ jeanler iki sezondur çok moda. Ancak sırf moda diye herkes, her jeani giymeli mi?
– Sonuçta bir jeanin vücudunuzu nasıl gösterdiği çok önemli. Bu yüzden örneğin geniş basenleriniz varsa çok bol paça giymek istemezsiniz. Ayrıca bacak boyu kısa olanlar da geniş paça tercih etmemeli.
– Mavi olarak organik koleksiyon oluşturdunuz. İnsanlar buna önem veriyor mu?
– Organik kavramı tüm dünyada hızla büyüyor. Biz de organik olana ve yerel olana ağırlık verdik. Yüzde 100 organik Ege pamuğu kullanıyoruz. Avrupa’daki müşteri bunun daha fazla bilincinde. Türkiye’de ve Amerika’da ise tüketiciler henüz çevre konusunda belirli bir hassasiyete ulaşamadı. Ama organik ürünlerimiz devam edecek ve her geçen gün bu bilincin daha fazla oturacağını düşünüyorum.
– Oliviero Toscani ile gerçekleştirdiğiniz reklam çekimleri tüm dünyada çok konuşuldu. Onu seçme nedeniniz ünlü olması mıydı?
– Hayır ünlü olduğu için değil, iyi olduğu için onunla çalıştık. Bizim kampanyamızda aşırı derecede Akdenizlilik vardı. Toscani de Akdenizli olarak bizi çok iyi anladı ve bunu çok iyi yansıttı. Gelecekte de bu tarz çalışmalarımız devam edecek. Markayı anlayan ve markaya bir şeyler katabilen kişilerle çalışmaya her zaman açığız. Bu, yabancı da olabilir Türk de…
– Jean ceketler, etekler, şortlar… Tüm bu yan ürünlere ilgi nasıl?
– Bu sezon kot ceketler düşüşte. Tabii müdavimleri için üretmeye devam ediyoruz. Etekler de eskisi kadar yok. Kısacası yan ürünler biraz düşüşte. Ama önümüzdeki yıl özellikle diz boyu kot etekler ve elbiseler yeniden moda olacak.
– “Jean modası bitmez,” diyorsunuz, ama hiç kuşkusuz her yıl trendler değişiyor. 2008 sonbaharkış jean trendlerinden bahseder misiniz? Geçtiğimiz yıl paçalar iyice daralmış ve beller yükselmişti.
– Kadınlarda çeşit çok. Dar kesim, bol kesim, düşük bel, yüksel bel, hepsi var. ‘Trouser look’ dediğimiz, kumaş pantolonu anımsatan, basenlerden sonra iyice bollaşan, duble paçalar da bu yıl öne çıkıyor. “60’ların dar blue jeanleri, 70’lerin bol paçalarıyla birleşti,” diyebiliriz. Yama cepler, fermuarlar, el ile basılan grafikler de bu yıl öne çıkıyor.
– Bu kış renklerde de bir çeşitlilik var gibi…
– Evet, bu yıl özellikle gri renk atakta. Açık griden koyu siyaha kadar bir renk yelpazesi var. Bir de bu yıl detaylar öne çıkıyor. Dikişler ve arka ceplerde kullanılan detaylar çok moda.
Kaynak: Sabah