Obezite, hızlı kilo artışı ve yanlış ayakkabı kullanımı topuk dikenini oluşturan etkenlerdir. Spora yeni başlayanların ayağında ağrı şeklinde başlayan şikayetler de, genellikle topuk dikeni rahatsızlığının belirtisi oluyor.
Topuk dikeni tedavi edilmediğinde yürümeyi etkilediğinden bacak kaslarında zayıflama ve güçsüzlük gelişeceğini söyleyen Op. Dr. Hasan Doğan, “Topuk dikeni olan hastanın yürüyüşünü etkiler. Ayakkabısı ters taraftan aşınır ve eskir. Bacak arkasındaki ve ayak tabanındaki kaslarda, aşırı gerginlik ve sertleşme olur. Zamanla diz ve kalça ekleminde ve hatta yaş ilerledikçe belde ağrı, erken aşınma ve yaşlanmalar ortaya çıkar. Hareketleri kısıtlandığı için ekleme orantısız yüklenme olur ve eklem kireçlenmelerini tetikler” açıklamasında bulundu.
Ayağın topuk bölgesinde zonklama şeklinde ağrı kişinin yürüyüş kalitesinin bile bozulmasına neden olur. Topuk dikeni sorunundan, Proloterapi tedavisiyle olumlu sonuç alınıyor. Hasarlı dokuya özel bir içerik olan Proliferantsolisyon enjekte ediliyor. Sorunun kaynağı olan hasarlı bölgeye yapılan enjeksiyon, vücudun tamirci hücrelerini çalıştırarak topuk dikeninin oluştuğu bölgeyi onarıyor. Bu uygulamayla hastalar kolaylıkla kalıcı olarak tedavi edilebiliyor.
Proloterapi tedavisiyle sorunun kaynağı olan noktaya uygulanan enjeksiyon uygulaması ile vücut kendini iyileştirmeye başlar. Sorunlu bölgeye hızla iyileştirici hücreler gelerek ayak kemiği tabanına yapışan kasların çekme gücü dengelenir. Bağ dokunun kemiğe yapışma yerinde güçlenme sağlanır. Kaslarda oluşan tetik noktalar tedavi edilir. Böylece 3-4 seansta hasta yıllarca sürecek olan bir rahatsızlıktan kurtarılır” şeklinde konuştu.