Ahtapotun yararları ve zararları

Balık ve diğer deniz ürünlerinin sağlımız için çok yararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak deniz ürünlerinin hepsi Türk mutfağında yer almıyor. Ahtapot balıklar kadar ilgi görmese de lezzetli ve besleyici bir deniz canlısıdır. Latince Octopus yani ‘sekiz ayaklı’ kelimesinden türeyen Ahtapot, metafor olarak gücün simgesidir. Yiyecek olarak ise sağlığın ve zindeliğin kaynağı olarak gösterilen ahtapot Ege-Akdeniz mutfağının aranan mezelerinden biridir. Özellikle zeytinyağlı salatası bölgede sevilerek tüketilir. Avlanan ahtapot etinin yumuşaması için tahta bir sopayla düz bir taşın üzerinde dövülür. Haşlandıktan sonra salatası, yahnisi, kızartması yapılarak yenilir.

Sekiz ayaklı bu mucize balık ahtapotun faydaları saymakla bitmez. Pek çok hastalığa iyi geldiği gibi, vücudun direncini yükseltir. Balık ve özellikle de ahtapot tüketen insanların mide, kolon, prostat, pankreas ve akciğer kanserine yakalanma riskleri çok daha düşük oluyor. Bununla beraber ahatopot, bronşların temizlenmesinde etkili bir besindir. Bu nedenle astım hastalığının tedavisinde kullanılıyor. Ayrıca Alzheimer’a da iyi geldiği de söyleniyor. Doymuş yağ oranı düşük olan ahtapot, Bakır, Fosfor, Protein, Niasin, Çinko açısından iyi bir kaynaktır. Ayrıca B12 bakımından zengin bir kaynaktır. 15 gr ahtapot yiyerek günlük B12 vitamini ihtiyacının tamamını karşılamak mümkündür. Ancak ahtapotu kolesterolü yüksek olanların tüketmemesi gerekmektedir. Çünkü içeriğindeki kolesterol oranı çok yüksektir