Kan bağışlamanın manevi yönü şüphesiz ki tartışılmaz. Bir ünite kan bir kişinin hayatını kurtarabilir. Zaten bu düşünceyle kan verilmesi gerekmektedir. Ama zayıflatacağını düşünerek kan vermek isteyenler de var. Uzmanlar, halk arasında doğru bilinen yanlışlar konusunda uyarıyor. Çünkü kan vermenin kilo kaybına bir etkisi yok.
Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Nermin Gönül Coşkun, kan vermenin zayıflattığı doğru bilinen yanlışların başında gelir. Kan bağışından sonra içilen vişne suyunun vücudun kan yapması için olduğu toplumda doğru bilinen yanlışlardandır.
Kan bağışı doktor gözetiminde ve vatandaşların sağlık durumlarını ön planda tutan kontrol sonrası yapılmaktadır. Kan vermenin faydaları olarak çeşitli araştırmalar mevcuttu.Kan veren kişilerde tansiyon, kalp ve damar hastalığına yakalanma riski, migren ve baş ağrısının, el ve ayak uyuşmalarının azaldığı, ayrıca vücut direncinin arttığının gözlendiği belirtildi.
Kan vermek zayıflatır mı?
Coşkun halk arasında kan bağışı konusunda doğru bilinen yanlışlara değindi. Yaz aylarının başlamasıyla kilo vermekiçin diyet yapanların kan bağışı yapma isteklerinde artış görülüyor. Ancak kan vermenin kilo kaybına yol açması söz konusu değildir. Hatta sağlıklarını olumsuz etkileyebilecek şekilde diyet yapanların kan vermesi önerilmiyor. Ancak diyetisyen kontrolünde kilo veren, tansiyon ve nabız atışı normal olan kişilerin kan vermesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Coşkun, düzenli kan bağışı yapan kişilerin de kilo alma korkusu olduğunun altını çizerek, belirli yaştan sonra metabolizmanın yavaşlaması sonucu insanlarda kilo artışı görülebileceğini hatırlattı.
Vişne suyu kan yapıcı mıdır?
Kan bağışı yapanlara bir müddet dinlenmeleri için kalkmamaları önerilir. Bu esnada vişne suyu ikram edilir. Coşkun, vişne suyunun kan yaptığı yönündeki düşüncenin de yanlış olduğunu ifade etti. Kan bağışı sırasında vücuttan alınan bir ünite kan 490 mililitredir. Bağıştan sonra vücuttaki sıvı dengesini sağlamak amacıyla vişne suyu, maden suyu ya da su ikram edilmektedir. Coşkun, kan verenlerin tansiyon ve şeker dengesinin sağlanmasına dikkat edilir. Coşkun, kan bağışından sonra vücudun ilk üç günde kan yapımına başladığını ve 10 gün içerisinde alınan kanı tamamladığını belirtti. Erkeklerin 3 ayda bir, kadınların da 4 ayda bir kan bağışı yapmasında bir sakınca olmadığını söyledi.
Tek kullanımlık ürün
Kan vermek isteyenler bulaşıcı hastalığa yakalanma endişesi ile korktuklarını söylüyorlar. Bu da halk arasındaki yanlış inanışlardan biridir. Kan bağışında tek kullanımlık iğne, kan torbası gibi tıbbi ürünler kullanılmaktadır. Steril ortamlarda muhafaza edilen tıbbi ürünlerin kullanıldıktan sonra atılır. Aynı ürünün ikinci kişide kullanılması mümkün değildir. 18 yaş altındaki kişiler de reşit olmadıkları için kan bağışı yapmaları yasal değildir.