Son günlerde Gezi Parkı olayları nedeniyle çok fazla kullanılan biber gazı ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Toplumsal eylemlerde fütursuzca kullanılan biber gazının telafisi mümkün olmayan tehlikeli sonuçlar doğurduğu belirtiliyor. Biber gazına yoğun bir şekilde maruz kalanlar nefes alamama, gözlerde ve ciltte aşırı yanma, öksürük nöbeti gibi anlık tepkiler verebiliyor. Peki ya ileride görülebilecek zararları neler? Biber gazına maruz kalanların dokularının tahrip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yonca Tabak, “Biber gazı astım hastalarında ölüme neden olabilir, kansere zemin hazırlar ”dedi.
Taksim Gezi parkındaki ağaçların kesilmesine tepki gösteren grupları dağıtmak için biber gazı ile müdahale edilmesi birçok olayların fitilini ateşledi. Sonrasında birçok şehirde tepkilerini gösterenlere karşı da yoğun kullanılan biber gazı tartışmalara neden oldu.
Biber gazının uzun ve kısa vadeli zararları neler?
Alerji ve Astım uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak; biber gazına maruz kalma ve yoğunluğuna göre, canlılarda geçici veya kalıcı körlüğe neden olacağını belirterek “Biber gazı, göze temas ettiğinde yanma, batma, sulanma ve ardından da geçici veya kalıcı körlüğe neden olabiliyor” dedi. Biber gazı üretiminde acı biber özütün ve capsaicin adlı bir madde kullanılıyor. Bu birçok kimyasal içeren gazın temas ettiği yerlerde kızarıklık ve yanığa neden olduğunu söyleyen Tabak, “Bu gaza defalarca maruz kalındığında ise, gözdeki kornea tabakasında hasarlar oluşturarak kalıcı körlüğe neden olabilir” diye konuştu.
Astım Hastalarında Tehlike Artıyor
Alerji ve Astım uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak; herkes için tehlikesi olan gazın özellikle astım hastalarında ölüme bile neden olabildiğini belirtiyor. İçeriğinde yoğun olarak bulunan Capsaicin adlı maddenin yangısal etkisi bronşları daraltması sonucu öksürük, nefes darlığı durumlarını ortaya çıkarıyor. “Geçmişte gazdan ölümle sonuçlanan vakalar oldu. Biber gazının ani etkisi 30-45 dakika sürer. Saatler içinde azalarak etkisi sona erer. Ancak herkeste etkisi farklı olmakla beraber, astımın ağırlık derecesine göre de farklılık gösterebilir. Biber gazına maruz kalan bir astım hastasına hemen nefes açıcı ilacı uygulamak gerekir. En yakın hastaneye ulaştırarak bir süre gözlem altında tutmak hayat kurtarıcı olabilir” dedi.
Biber gazına yoğun şekilde maruz kalınması ve ağızda biriken capsaicin adlı maddenin yutulmasıyla, astıma bağlı olarak mide zarında hassasiyet yaratan reflünün nefes darlığını tetikleyeceğini belirtti.
Astım hastası olmayan sağlıklı kişilerinde öksürük, nefes darlığı gibi şikayetleri yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Yonca Tabak, yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda biber gazına maruz kalan kişilerde kanser belirtilerinin ortaya çıkabileceğini hatırlatarak, biber gazıyla temas anında nasıl önlem alınması gerektiğini şöyle sıraladı:
- Biber gazı suda erimeyen bir madde olduğundan elinizi yüzünüzü su ile yıkamak işe yaramaz. Özellikle de sıcak su kesinlikle kullanılmamalıdır.
- Ciltteki yanma ve batma hissini azaltmak için süte batırılmış bir havluyla cilde ovalamadan tampon yapılması ya da sütün yüze sprey halinde uygulanması önerilmektedir
- Gazla temas edenlerin mümkünse elini yüzünü ovuşturulmaması gerekir.
- Hafif bir deterjan ya da bebek şampuanı ile temizlenebilir. Biber gazı yağlı bir madde olduğundan bu işlem etkisini hafifletebilir.
- Gözlerdeki yanmayı azaltmak için ise en iyi çözüm ağlamaktır. Çünkü gözyaşı ile maddenin uzaklaştırılması kolaylaştırılır. Saf gözyaşı damlasını göze uygulamakta etkiyi kısmen hafifletecektir.
- Astım hastalarının ise ilk olarak nefes açıcı uygulamasından sonra hızla en yakın hastaneye gözlem altında tutulmak üzere sevki uygun olur.
- Biber gazı atılacak bölgelere zorunlu seyahat söz konusu ise astım hastalarının önceden koruyucu kortizonlu sprey ilaç kullanması tepkiyi hafifletecektir.